29 Aralık 2021

Ligin ilk yarısında hakem performanslarında volatilite yüksekti!

Hakem performans grafikleri de ekonomik göstergeler gibi zaman zaman oldukça dalgalıydı!



Yeni varyantlarıyla uzadıkça uzayan ve tüm dünyayı etkisi alan pandemi ile pandemi kaynaklı kapatma ve kısıtlamalardan kaynaklanan toplumsal ve ekonomik etkileri yaşamın her alanında olduğu gibi futbolda da görmeye devam etmekteyiz. Toplumda hiçbir bireyi ya da kurumu bu etkenlerin ve yaşam çevresinin dışında değerlendirmemeliyiz.

Kulüpler Birliği’nin ısrarlı temasları ve talepleri sonucunda lig devam ederken TFF zorunlu bir MHK değişikliğine gitmek durumunda kaldı. Hal böyle iken, lig içinde yaşanan bu MHK değişikliğinin de hakemlerin performansları üzerinde olumlu ve olumsuz algılanabilecek sonuçları olduğunu düşünüyorum. 

Zaten hakem performans grafikleri de ekonomik göstergeler gibi zaman zaman oldukça dalgalıydı!

Nasıl ki futbol aynı futbol, oyuncular aynı oyuncular olmasına rağmen; bir kulüpte teknik direktör değiştiğinde taktik anlayış, oyun algısı ve kadro diziliminde belirgin farklılıklar oluşur (örneğin F. Karagümrük’teki gözle görülür olumlu yöndeki taktik anlayış değişimi) bana göre MHK’deki teknik kadro değişiminin de benzeri sonuçları olabilir.
Ancak, nasıl ki kurumsallık; bir yönetim modeli ve istikrarına sahip olma, kaliteli profesyonel kadro ve kurumsal hafıza herhangi bir işletme, kurum ya da spor kulübü için çok önemli; aynı prensipler TFF ve MHK için de önemlidir diye düşünüyorum.

Diğer türlü kısa süreli bir motivasyon kaynaklı kısmi başarıdan sonra başlanılan yere geri dönülme riski söz konusu olacaktır.

Performanslarda artış

MHK atamasından sonra değişimin getirdiği heyecanla özellikle genç hakemlerin performanslarında bir artış gözlemledim. Maalesef aynı yerde sayan ve performansı gerileyen örnekler de oldu. Son hafta ise daha öncekilere göre daha çok hata yapıldığını düşünüyorum.

11 gün 11 gece 3 maç

Pandemi etkisiyle zaruri olarak sıkıştırılan lig cetvelinde 11 günde 3 maç oynamak hem oynayanlara hem kulüplere hem teknik direktörlere ve hem de MHK ve hakemlerine ciddi yükler yükledi diye düşünüyorum. Yeni yıl öncesi bir de kupa maçı oynayacaklara selam olsun.

Bu sebeple bu yoğun etap dönemi bazı atama hatalarına ya da bazı dengesiz yüklenme örneklerine sebep oldu diye düşünüyorum. Düzeltileceğine ve atama tecrübesi arttıkça giderileceğine inanmak istiyorum.

İlk yarının hakemi: Halil Umut Meler

Öncelikle ülkemizi Avrupa’da temsil eden hakemlerimizden birisi olan Halil Umut Meler’in UEFA Elite kategoride Cüneyt Çakır ile birlikte ülkemizi temsil edecek olmasından dolayı büyük bir mutluluk ve onur duydum. Kendisini, ailesini ve başarısında emeği olan tüm hocalarını kutluyorum.

Devreyi 12 Süper Lig maçı ve 2’si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 6 yurt dışı ve toplamda 18 maçla tamamlayan Meler’in tüm müsabakalarını dikkatle izledim ve bu yoğun takvimden başarıyla çıktığını düşünüyorum. 

İlk Yarının VAR Hakemi Hakan Ceylan

Süper Ligde ilk yarıda 24 kez VAR hakemi olarak görev yapan; VAR protokolünü hiç bilmeyen ve bilme ihtiyacı dahi duymayan ve hatta kendi kafalarında yazdıkları uçuk VAR kuralları ile acımasızca eleştirilmesi ve yerden yere vurulmasına rağmen; futbol oyun kuralları, VAR kuralları ve UEFA uygulama talimatlarının dışına çıkmadan çok zor durumlarda doğru müdahalelerde bulunan ya da müdahale çizgisinin dışına çıkmama tercihlerini en doğru şekilde uygulayan VAR hakemi olan Hakan Ceylan’ı ilk devre performansından dolayı kutluyorum.

İlk yarının ‘en gri’ alanları!

Hakemlik tarihinin son dönemlerdeki en uzun dinlendirme ve bekletme cezalarını alan FIFA Kokartlı Hakemler Ali Palabıyık ve Abdülkadir Bitigen ile yardımcıları Serkan Olguncan ve Mustafa Sönmez’in tam 12 hafta süre ile cezalandırılmaları;
FIFA Kokartlı hakem Halis ÖZKAHYA’nın kendi dilekçesi ile hakemliği bırakması;
Hakem Özgür Yankaya’nın sadece 1 Süper Lig ve 1 TFF 1.Lig maçıyla ilk devreyi kapatması;
Ciddi VAR hakemi eksikliği yaşanırken ve gelecek sezon 1.Ligde de VAR uygulamasına başlanılacağı açıklaması yapılmış iken; 4 yıllık VAR tecrübesine sahip kadrolu VAR Hakemleri Koray Gencerler, Serkan Tokat ve Mustafa Öğretmenoğlu’nun öncelikle sezon öncesi sahadan kopartılarak sadece video hakem kadrosuna ayrılmaları sonrasında ise hiçbir açıklama yapılmadan aylardır görev verilmemesi ve ara seminere de çağrılmamaları!
Tecrübeli bir yönetici ve eski üst düzey FIFA hakemi olarak şunları açıkça söylemeliyim ki tüm bu durumların daha farklı yönetilebileceğine inanıyorum.

‘Kurumsal aidiyet’ ‘tükenmişlik sendromu’na karşı!

Malum ‘kurumsal aidiyet’ kavramı iş hayatında çok önemli bir kavramdır. Kurumsal aidiyet; çalışanların kendilerini kuruma bağlı hissettikleri, daha üretken oldukları ve kendilerini işlerine adadıkları için kurumların daha iyi performans göstermesine ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan temel faktörlerden biridir.

Öte yandan bir de ‘tükenmişlik sendromu(burn-out)’ kavramını çok önemsiyorum. Rekabet, gittikçe zorlaşan çalışma şartları, kişisel problemlerimiz, problem çözebilme yeteneklerimiz, işyeri ortamlarında yeterince profesyonel olmayan organizasyon yapılarıyla birleşince ortaya tükenmişlik sendromu çıkabilir ve bu durum sadece iş dünyası için değil tüm çalışanlar ve yönetenler için ciddi bir problem konumundadır.

Hal böyle olunca, siz hakeminizin yanında durmazsanız zamanı geldiğinde sizin de yanınızda duracak kimse olmayabilir diye düşünüyorum! Özellikle son iki yıldır yaşanan bu ve benzeri travmalar bir araya getirildiğinde ‘kurumsal aidiyet’ anlamında hakemlerin ne psikolojide olabileceğini ve ‘tükenmişlik sendromu’ yaşattığınız insanların genel moral durumu ile performans çizgilerini bir daha gözden geçirin derim.

Bu kavramlara hakim olan MHK Başkanı Dr.Ferhat Gündoğdu’dan bu ve benzeri konuların şeffaf bir biçimde çözüme kavuşturulması adına beklentide olduğumu ifade etmeliyim. İnşallah en kısa sürede her şey netleştirilir ve tüm bu genç insanların minimum 20 yıldır verdikleri hizmetleri bir anda yok sayılmaz ve yaşamlarının geri kalanı boyunca travmalarla yaşamak zorunda bırakılmazlar!

İlk Yarının En Centilmen Oyuncusu: Ertaç Özbir

Öznur Kablo Yeni Malatyaspor kalecisi Ertaç Özbir’i profesyonelliği boyunca sahadan tanırım. Yıllarca maçını yönettim ve izledim. Hem çok başarılı bir kaleci hem de sakin ve soğukkanlı bir insandır. Geçen hafta maç sonu bazı tatsızlıkların yaşandığı Öznur Kablo Malatyaspor-Kayserispor maçı sonrası deparla hakem ekibinin üzerine gelen kulüp başkanını bir Amerikan futbolcusu kuvvetiyle zorla da olsa durdurdu. Olası bir teması ve belki kaba sataşmaları ve sonrasında gelebilecek ve ülkemizi ‘Reuters’ haberlerinde ilk sıraya taşıyabilecek olayları ve belki de alınacak cezalarla takımının ligden düşürülmesine kadar gidebilecek ceza yaptırımlarını ilk anda engellediğini düşünüyorum. Daha sonra da kendisine eşlik ederek durumu kontrol altına almak adına sağduyulu davranan ve ufacık bir temasa dahi izin vermeden hakem ekibini soyunma odasına ulaştıran tüm Y.Malatyaspor oyuncularını, yöneticilerini ve hocaları Marius Sumudica ile Spor Şube polisi dostlarımızı kutluyorum.

Bu vesileyle tüm beinsports.com okuyucularına, çalışanlarına ve ülkeme sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yeni yıl diliyorum…


Hakem performans grafikleri de ekonomik göstergeler gibi zaman zaman oldukça dalgalıydı!



Yeni varyantlarıyla uzadıkça uzayan ve tüm dünyayı etkisi alan pandemi ile pandemi kaynaklı kapatma ve kısıtlamalardan kaynaklanan toplumsal ve ekonomik etkileri yaşamın her alanında olduğu gibi futbolda da görmeye devam etmekteyiz. Toplumda hiçbir bireyi ya da kurumu bu etkenlerin ve yaşam çevresinin dışında değerlendirmemeliyiz.

Kulüpler Birliği’nin ısrarlı temasları ve talepleri sonucunda lig devam ederken TFF zorunlu bir MHK değişikliğine gitmek durumunda kaldı. Hal böyle iken, lig içinde yaşanan bu MHK değişikliğinin de hakemlerin performansları üzerinde olumlu ve olumsuz algılanabilecek sonuçları olduğunu düşünüyorum. 

Zaten hakem performans grafikleri de ekonomik göstergeler gibi zaman zaman oldukça dalgalıydı!

Nasıl ki futbol aynı futbol, oyuncular aynı oyuncular olmasına rağmen; bir kulüpte teknik direktör değiştiğinde taktik anlayış, oyun algısı ve kadro diziliminde belirgin farklılıklar oluşur (örneğin F. Karagümrük’teki gözle görülür olumlu yöndeki taktik anlayış değişimi) bana göre MHK’deki teknik kadro değişiminin de benzeri sonuçları olabilir.
Ancak, nasıl ki kurumsallık; bir yönetim modeli ve istikrarına sahip olma, kaliteli profesyonel kadro ve kurumsal hafıza herhangi bir işletme, kurum ya da spor kulübü için çok önemli; aynı prensipler TFF ve MHK için de önemlidir diye düşünüyorum.

Diğer türlü kısa süreli bir motivasyon kaynaklı kısmi başarıdan sonra başlanılan yere geri dönülme riski söz konusu olacaktır.

Performanslarda artış

MHK atamasından sonra değişimin getirdiği heyecanla özellikle genç hakemlerin performanslarında bir artış gözlemledim. Maalesef aynı yerde sayan ve performansı gerileyen örnekler de oldu. Son hafta ise daha öncekilere göre daha çok hata yapıldığını düşünüyorum.

11 gün 11 gece 3 maç

Pandemi etkisiyle zaruri olarak sıkıştırılan lig cetvelinde 11 günde 3 maç oynamak hem oynayanlara hem kulüplere hem teknik direktörlere ve hem de MHK ve hakemlerine ciddi yükler yükledi diye düşünüyorum. Yeni yıl öncesi bir de kupa maçı oynayacaklara selam olsun.

Bu sebeple bu yoğun etap dönemi bazı atama hatalarına ya da bazı dengesiz yüklenme örneklerine sebep oldu diye düşünüyorum. Düzeltileceğine ve atama tecrübesi arttıkça giderileceğine inanmak istiyorum.

İlk yarının hakemi: Halil Umut Meler

Öncelikle ülkemizi Avrupa’da temsil eden hakemlerimizden birisi olan Halil Umut Meler’in UEFA Elite kategoride Cüneyt Çakır ile birlikte ülkemizi temsil edecek olmasından dolayı büyük bir mutluluk ve onur duydum. Kendisini, ailesini ve başarısında emeği olan tüm hocalarını kutluyorum.

Devreyi 12 Süper Lig maçı ve 2’si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 6 yurt dışı ve toplamda 18 maçla tamamlayan Meler’in tüm müsabakalarını dikkatle izledim ve bu yoğun takvimden başarıyla çıktığını düşünüyorum. 

İlk Yarının VAR Hakemi Hakan Ceylan

Süper Ligde ilk yarıda 24 kez VAR hakemi olarak görev yapan; VAR protokolünü hiç bilmeyen ve bilme ihtiyacı dahi duymayan ve hatta kendi kafalarında yazdıkları uçuk VAR kuralları ile acımasızca eleştirilmesi ve yerden yere vurulmasına rağmen; futbol oyun kuralları, VAR kuralları ve UEFA uygulama talimatlarının dışına çıkmadan çok zor durumlarda doğru müdahalelerde bulunan ya da müdahale çizgisinin dışına çıkmama tercihlerini en doğru şekilde uygulayan VAR hakemi olan Hakan Ceylan’ı ilk devre performansından dolayı kutluyorum.

İlk yarının ‘en gri’ alanları!

Hakemlik tarihinin son dönemlerdeki en uzun dinlendirme ve bekletme cezalarını alan FIFA Kokartlı Hakemler Ali Palabıyık ve Abdülkadir Bitigen ile yardımcıları Serkan Olguncan ve Mustafa Sönmez’in tam 12 hafta süre ile cezalandırılmaları;
FIFA Kokartlı hakem Halis ÖZKAHYA’nın kendi dilekçesi ile hakemliği bırakması;
Hakem Özgür Yankaya’nın sadece 1 Süper Lig ve 1 TFF 1.Lig maçıyla ilk devreyi kapatması;
Ciddi VAR hakemi eksikliği yaşanırken ve gelecek sezon 1.Ligde de VAR uygulamasına başlanılacağı açıklaması yapılmış iken; 4 yıllık VAR tecrübesine sahip kadrolu VAR Hakemleri Koray Gencerler, Serkan Tokat ve Mustafa Öğretmenoğlu’nun öncelikle sezon öncesi sahadan kopartılarak sadece video hakem kadrosuna ayrılmaları sonrasında ise hiçbir açıklama yapılmadan aylardır görev verilmemesi ve ara seminere de çağrılmamaları!
Tecrübeli bir yönetici ve eski üst düzey FIFA hakemi olarak şunları açıkça söylemeliyim ki tüm bu durumların daha farklı yönetilebileceğine inanıyorum.

‘Kurumsal aidiyet’ ‘tükenmişlik sendromu’na karşı!

Malum ‘kurumsal aidiyet’ kavramı iş hayatında çok önemli bir kavramdır. Kurumsal aidiyet; çalışanların kendilerini kuruma bağlı hissettikleri, daha üretken oldukları ve kendilerini işlerine adadıkları için kurumların daha iyi performans göstermesine ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan temel faktörlerden biridir.

Öte yandan bir de ‘tükenmişlik sendromu(burn-out)’ kavramını çok önemsiyorum. Rekabet, gittikçe zorlaşan çalışma şartları, kişisel problemlerimiz, problem çözebilme yeteneklerimiz, işyeri ortamlarında yeterince profesyonel olmayan organizasyon yapılarıyla birleşince ortaya tükenmişlik sendromu çıkabilir ve bu durum sadece iş dünyası için değil tüm çalışanlar ve yönetenler için ciddi bir problem konumundadır.

Hal böyle olunca, siz hakeminizin yanında durmazsanız zamanı geldiğinde sizin de yanınızda duracak kimse olmayabilir diye düşünüyorum! Özellikle son iki yıldır yaşanan bu ve benzeri travmalar bir araya getirildiğinde ‘kurumsal aidiyet’ anlamında hakemlerin ne psikolojide olabileceğini ve ‘tükenmişlik sendromu’ yaşattığınız insanların genel moral durumu ile performans çizgilerini bir daha gözden geçirin derim.

Bu kavramlara hakim olan MHK Başkanı Dr.Ferhat Gündoğdu’dan bu ve benzeri konuların şeffaf bir biçimde çözüme kavuşturulması adına beklentide olduğumu ifade etmeliyim. İnşallah en kısa sürede her şey netleştirilir ve tüm bu genç insanların minimum 20 yıldır verdikleri hizmetleri bir anda yok sayılmaz ve yaşamlarının geri kalanı boyunca travmalarla yaşamak zorunda bırakılmazlar!

İlk Yarının En Centilmen Oyuncusu: Ertaç Özbir

Öznur Kablo Yeni Malatyaspor kalecisi Ertaç Özbir’i profesyonelliği boyunca sahadan tanırım. Yıllarca maçını yönettim ve izledim. Hem çok başarılı bir kaleci hem de sakin ve soğukkanlı bir insandır. Geçen hafta maç sonu bazı tatsızlıkların yaşandığı Öznur Kablo Malatyaspor-Kayserispor maçı sonrası deparla hakem ekibinin üzerine gelen kulüp başkanını bir Amerikan futbolcusu kuvvetiyle zorla da olsa durdurdu. Olası bir teması ve belki kaba sataşmaları ve sonrasında gelebilecek ve ülkemizi ‘Reuters’ haberlerinde ilk sıraya taşıyabilecek olayları ve belki de alınacak cezalarla takımının ligden düşürülmesine kadar gidebilecek ceza yaptırımlarını ilk anda engellediğini düşünüyorum. Daha sonra da kendisine eşlik ederek durumu kontrol altına almak adına sağduyulu davranan ve ufacık bir temasa dahi izin vermeden hakem ekibini soyunma odasına ulaştıran tüm Y.Malatyaspor oyuncularını, yöneticilerini ve hocaları Marius Sumudica ile Spor Şube polisi dostlarımızı kutluyorum.

Bu vesileyle tüm beinsports.com okuyucularına, çalışanlarına ve ülkeme sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yeni yıl diliyorum…